Uzun yıllardır tıp dünyasının birçok alanda kullanan laparoskopik yöntem eski ameliyat yöntemlerine göre büyük bir avantaj sağlar. Son yıllarda giderek yaygınlaşmaya başlayan robotik cerrahi ise laparoskopik yöntemin teknolojik açıdan daha gelişmiş bir türüdür.

Da Vinci adlı bir robot ile gerçekleştirilen robotik operasyonların başta jinekolojik kanser rahatsızlıkları olmak üzere giderek daha fazla alanda klinik pratikte kullanılmaktadır. Her iki yönteminde bazı avantajları ve dezavantajları bulunuyor. Robotik cerrahi yöntem getirdiği birçok yenilik sayesinde giderek kendine daha fazla kullanım alanı bulmaktadır. Erişilmesi zor yerlere ulaşılıp, çok dar olan yerlerde 3 boyutlu görüntü altında eklemleri taklit eden aletler yardımı ile operasyonun yapılması gerektiğinde robotik cerrahi günümüzde artarak tercih edilebilmektedir.

Laparoskopinin Avantajları

Laparoskopinin, geleneksel ameliyat yöntemlerine göre birçok avantajı mevcut. Bu avantajların önemli bir kısmı ise robotik cerrahi için de geçerli olarak kabul edilir. Laparoskopinin kendi içinde taşıdığı en büyük avantaj ise dokunma hissidir.

Ameliyat esnasında cerrah uygulamayı kendisi gerçekleştirdiği için operasyon bölgesine ne kadar baskı uygulayacağını hassas bir şekilde belirleyebilir. Laparoskopide ayrıca ameliyat araçlarının yerlerinin değiştirilmesi ya da araçlar ile kullanılan enstrümanların değiştirilmesi daha basit bir şekilde gerçekleştirilir.

Benzer bir şekilde hastanın pozisyonu da robotik cerrahiye göre daha kolay bir şekilde değiştirilebilmektedir. Laparoskopide kullanılan aletlerin hemen hemen hepsi doktorlar tarafından uzun yıllardır kullanılan aletlerdir. Da Vinci’de kullanılan aletler de laparoskopi aletleri ile benzerlik gösterse de bu aletlerin robotik kollarda olması ve robotun farklı bir şekilde yönlendirilmesi nedeniyle cerrahların belirli bir süre bu alette uzmanlaşmasını gerektirebilir.

Robotik Cerrahi ile Gelen Avantajlar

Robotik cerrahi ile hem hastaya hem de doktora daha konforlu bir ortam elde edilir. Cerrah bütün operasyonu konsoldan oturarak yönetir. Bu nedenle ameliyat süresince fiziksel olarak daha az zorluk yaşamaktadır. Da Vinci ile beraber hastalarda tüm kapalı cerrahilerde de olduğu gibi hızlı iyileşmeler sağlanır. Bu nedenle operasyon sonrası hastanede kalış süresi de önemli ölçüde düşer.

Robotik cerrahide laparoskopinin aksine iki boyutlu değil üç boyutlu görüntü elde edilir. Ayrıca robotik kollarda insan eli gibi herhangi bir titreme olmaması ameliyatın daha güvenli olarak geçmesini sağlamaktadır. Bu sayede operasyon bölgesinde yer alan çevre dokuların zarar görme riski minimuma iner.

Robotik cerrahide karın duvarından aletlerin karın içine girmesini sağlayan ‘trokar’ olarak adlandırılan aletler karın duvarında sabit kaldığı için trokar yerlerinde laparoskopiye oranla daha az zorlanır. Bunun sonucu olarak ameliyat sonrası batın ön duvarında daha az ağrı hissedilmektedir.